Süperkıta Pangea Ultima
Dünya’nın yüzeyindeki kıtalar sabit değildir. Yer kabuğunu oluşturan plakalar, yerin altındaki erimiş kayaçların akıntılarıyla sürekli hareket eder. Bu hareketler sonucunda, kıtalar birbirinden uzaklaşır, yakınlaşır, çarpışır ve yeni şekiller alır. Jeolojik zaman ölçeğinde, kıtaların bir araya gelerek tek bir büyük kıta oluşturduğu dönemler olmuştur. Bu büyük kıtalara süperkıta ya da supercontinent denir. Bilinen en son supercontinent, yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan Pangea’dır. Pangea, yaklaşık 180 milyon yıl önce parçalanmaya başlamış ve bugünkü kıtaların şekillenmesine yol açmıştır.
Peki, gelecekte yeni bir süperkıta oluşabilir mi? Bilim insanları, plakaların hareketlerini takip ederek ve iklim modelleri kullanarak bu sorunun cevabını aramaktadır. Yapılan çalışmalar, yaklaşık 250 milyon yıl sonra, bugünkü kıtaların tekrar birleşerek Pangea Ultima adı verilen yeni bir supercontinent oluşturabileceğini göstermektedir. Ancak bu supercontinent oluşumu, Dünya’nın iklimi ve yaşamı üzerinde büyük etkiler yaratabilir. Özellikle memeliler gibi sıcaklığa duyarlı canlılar için bu süreç yok olma tehlikesi anlamına gelebilir.
Bu yazımızda, Pangea Ultima’nın nasıl oluşacağını, hangi iklim değişikliklerine yol açacağını ve memelilerin geleceği üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.
Pangea Ultima Süperkıtanın Oluşumu
Supercontinent oluşumu, Atlantik Okyanusu’nun kapanmasıyla başlayacaktır. Amerika kıtalarının batıya, Afrika ve Avrupa’nın doğuya doğru hareket etmesi sonucunda, Atlantik Okyanusu giderek daralacak ve ortasındaki sırt bölgesi yerin altına girecektir. Bu süreçte, okyanus tabanında bulunan bazaltik kayalar eriyerek magmaya dönüşecek ve volkanik faaliyetler artacaktır. Ayrıca okyanus tabanının yerin altına girmesiyle birlikte, okyanus suyu da yerin içine sızacak ve bu da yer kabuğunun kimyasal bileşimini değiştirecektir.
Atlantik Okyanusu tamamen kapanana kadar yaklaşık 100 milyon yıl geçecektir. Bu süre zarfında, Amerika kıtaları Afrika ve Avrupa ile çarpışacak ve yeni bir dağ silsilesi oluşacaktır. Bu dağ silsilesi Himalayalar’dan daha yüksek olabilir. Aynı zamanda, Hint Okyanusu da daralacak ve Avustralya ile Antarktika Asya ile birleşecektir. Böylece supercontinent şekillenmiş olacaktır.
İklim Değişiklikleri
Süperkıta’nın oluşumu sadece kara şekillerini değil, aynı zamanda iklimi de etkileyecektir. supercontinentin en önemli özelliklerinden biri, ekvator bölgesinde yer almasıdır. Bu da süperkıtanın büyük bir kısmının tropikal ve subtropikal iklim kuşaklarında kalması anlamına gelir. Ayrıca süperkıtanın ortasındaki bölgeler okyanuslardan uzak olduğu için daha kurak ve sıcak olacaktır.
Süperkıtanın oluşumu sırasında artan volkanik faaliyetler de iklim üzerinde etkili olacaktır. Volkanlardan çıkan kül, toz ve gazlar atmosferde yayılarak güneş ışınlarının bir kısmını yansıtacak ve kısa süreli bir soğuma etkisi yaratacaktır. Ancak bu etki geçicidir. Volkanlardan çıkan karbondioksit, metan ve kükürt dioksit gibi sera gazları ise atmosferde uzun süre kalacak ve küresel ısınmaya katkıda bulunacaktır. Bu gazlar aynı zamanda okyanusların asitliğini artırarak deniz yaşamını tehdit edecektir.
Supercontinentin oluşumuyla birlikte, okyanus akıntıları da değişecektir. Okyanus akıntıları, sıcak ve soğuk suyun okyanuslarda dolaşmasıyla oluşur. Bu akıntılar, iklimin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Örneğin, Kuzey Atlantik’teki sıcak su akıntısı, Avrupa’nın iklimini ılımanlaştırır. Süperkıtanın oluşmasıyla birlikte, okyanus akıntıları yön değiştirecek veya yavaşlayacaktır. Bu da iklimde daha büyük farklılıklara yol açacaktır.
Memelilerin Geleceği
Pangea Ultima’nın oluşumu ve iklim değişiklikleri, Dünya’daki tüm canlıları etkileyecektir. Ancak bazı canlı grupları diğerlerine göre daha hassas olabilir. Bunlardan biri de memelilerdir. Memeliler, vücut ısısını düzenleyebilen, süt veren ve tüylü hayvanlardır. İnsanlar da dahil olmak üzere yaklaşık 6000 memeli türü vardır.
Memelilerin vücut ısısı genellikle 35-40 derece arasındadır. Bu ısıyı korumak için memeliler terleme, solunum ve kan dolaşımı gibi mekanizmalar kullanır. Ancak bu mekanizmaların çalışması için belirli bir sıcaklık aralığına ihtiyaç vardır. Eğer ortam sıcaklığı çok yüksek veya çok düşük olursa, memelilerin vücut ısısı da değişebilir. Bu da hayati fonksiyonların bozulmasına ve ölüme neden olabilir.
Süperkıta’nın oluşumuyla birlikte, memelilerin yaşadığı bölgelerde sıcaklık artışları beklenmektedir. Özellikle ekvator bölgesindeki tropikal ve subtropikal bölgelerde sıcaklık 40 derecenin üzerine çıkabilir. Bu sıcaklıkta memelilerin vücut ısısını düzenlemesi çok zor olacaktır. Ayrıca bu bölgelerde kuraklık ve yangın riski de artacaktır. Bu da memelilerin yiyecek ve su bulmasını zorlaştıracaktır.
Memelilerin yaşadığı diğer bölgelerde de sıcaklık artışları olacaktır. Ancak bu bölgelerde sıcaklık artışının yanında yağış miktarında da değişimler olacaktır. Bazı bölgeler daha fazla yağış alacak, bazı bölgeler ise daha az yağış alacaktır. Bu da memelilerin yaşam alanlarının değişmesine veya kaybolmasına neden olacaktır.
Memelilerin Süperkıta’nın oluşumuyla başa çıkabilmesi için iki seçeneği vardır: uyum sağlamak veya göç etmek. Uyum sağlamak, memelilerin fizyolojik, morfolojik veya davranışsal olarak yeni koşullara adapte olması anlamına gelir. Uyum sağlamak, memelilerin evrimleşmesi için uzun bir süre gerektirir. Bu süre zarfında, memelilerin çeşitliliği azalabilir veya bazı türler yok olabilir.
Göç etmek, memelilerin daha uygun iklim koşullarına sahip olan bölgelere taşınması anlamına gelir. Göç etmek, memelilerin kısa sürede yeni yaşam alanları bulmasını sağlayabilir. Ancak göç etmek de bazı zorluklar içerir. Örneğin, memelilerin göç etmek için yeterli enerjiye, yiyeceğe ve suya ihtiyacı vardır. Ayrıca memelilerin göç ettikleri bölgelerde yeni rakiplerle veya düşmanlarla karşılaşma riski vardır. Bu da memelilerin rekabet ve savunma yeteneklerini test edecektir.
Memelilerin Süperkıta’nın oluşumuyla başa çıkabilmesi için uyum sağlamak veya göç etmek arasında bir denge kurması gerekecektir. Bu denge, memelilerin türlerine, yaşadıkları bölgelere ve karşılaştıkları zorluklara göre değişebilir. Ancak her iki seçenek de memelilerin hayatta kalma şansını artırmaya yöneliktir.
Sonuç
Pangea Ultima, yaklaşık 250 milyon yıl sonra oluşması beklenen yeni bir süperkıta olacaktır. Süperkıta’nın oluşumu, Dünya’nın iklimi ve yaşamı üzerinde büyük etkiler yaratacaktır. Özellikle memeliler gibi sıcaklığa duyarlı canlılar için bu süreç yok olma tehlikesi anlamına gelebilir. Memelilerin Pangea Ultima’nın oluşumuyla başa çıkabilmesi için uyum sağlamak veya göç etmek gibi stratejiler geliştirmesi gerekecektir. Bu stratejiler, memelilerin evrimini ve çeşitliliğini de etkileyecektir.
Kaynaklar
[1] Nield, D. (2020). Scientists Have Predicted When Earth Will Be Hit By an Extinction-Level Asteroid. Science Alert.
[2] Scotese, C.R., & Moore, T.L. (2018). Pangea Ultima: Geology 3000 Million Years in the Future. PALEOMAP Project.
[3] Vignieri, S., & Pennisi, E. (2017). How Earth’s continents became twisted and contorted over millions of years. Science Magazine.
[4] Zalasiewicz, J., Williams, M., Smith, A., Barry, T.L., Coe, A.L., Bown, P.R., Brenchley, P., Cantrill, D., Gale, A., Gibbard, P., Gregory, F.J., Hounslow, M.W., Kerr, A.C., Pearson, P., Knox, R., Powell, J., Waters, C., Marshall, J., Oates, M., Rawson, P., & Stone, P. (2008). Are we now living in the Anthropocene? GSA Today 18(2), 4-8.
[5] Zhang, R., Yan, Q., Zhang Z.S., Jiang D.B., Otto-Bliesner B.L., Haywood A.M., Hill D.J., Dolan A.M., Stepanek C., Lohmann G., Contoux C., Bragg F.J., Chan W.L., Chandler M.A., Jost A., Kamae Y., Abe-Ouchi A., Ramstein G., Rosenbloom N.A., Sohl L.E. & Ueda H. (2013). Mid-Pliocene East Asian monsoon climate simulated in the PlioMIP. Climate of the Past 9(5), 2085-2099.
Astrafizik sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.