Konuyla biraz alakası olan okuyucularımız aslında bu başlığın hatalı bir versus olduğunu anlamıştır. Peki o halde neden böyle bir başlık tercih ettik. Aslında yine konuya biraz vakıf olanlar sebebini anlayacaktır. Zira birçok insan Güneş‘imizin de aslında bir yıldız olduğunun farkında değil.
Evet, çok büyük bir gizemin perdesini aralıyormuşuz edasına girmenin büyük bir anlamı yok. Aslında bu zaten milyonlarca insanın bildiği bir gerçek ancak ilginç bir şekilde Güneş’in farklı ve bambaşka bir gök cismi olduğunu düşünen, onun eşsiz olduğuna kanaat getiren insan sayısı inanılmaz seviyede yüksek.
Peki neden böyle bir algı var? Çünkü bir çoğumuzun yıldız algısı gece hava karardıktan sonra karşımıza çıkan ve karanlıkta bize göz kırpan küçük, minik, ateş böceği misali zayıf ışık saçan bir gök cismi şeklindedir. Ve hemen hemen birçok kişide yıldız algısı bu şekilde olduğu için Güneş’in de bir yıldız olduğunu düşünmeleri için bir sebep yoktur. Çünkü yıldızlar yalnızca geceleri görülebilen, uzak ve cılız cisimlerdir.
Oysa Güneş öyle mi?
Güneş neden bir yıldız olsun ki? Güneşi görmek için havanın kararmasını beklemeyiz. Üstelik Güneş bizim ışık kaynağımızdır ve hatta önemli bir enerji kaynağımızdır. Yaşam kaynağımız demek de hiç yanlış olmayacaktır. Ancak yine birçok kimse yıldızlar için bunları söylemeyecektir.
Andromeda galaksisinde bulunan bir yıldız eksik olsa da (çok ama çok büyük olasılıkla) Dünya‘mız var olmaya devam ederdi. Ve yine o yıldız olmasaydı Dünya’mız yine Güneş’imizin tarafından aydınlanmaya ve enerjisini karşılamaya devam ederdi.
İşte bu düz mantık Güneş’imizin de evrendeki bir yıldız olduğu gerçeğini perdeliyor. Oysaki üstünde biraz düşünüldüğünde bile vaziyeti anlamak çok da zor değildir.
Güneş’i bizim için diğer yıldızlardan daha özel kılan en önemli husus, Dünya’mızın Güneş sisteminde yer alıyor olmasıdır. Yani Güneş diğer yıldızların aksine bize çok ama çok yakındır ve yine bu sebeple aslında ışığın büyüklüğü ve parlaklığı, sıcaklığı ve enerjisi Dünya için diğer yıldızlara göre kat kat üstündür.
Her ne kadar Güneş bizler için muazzam ve devasa bir gök cismi gibi gözükse de aslında sıradan bir yıldız bile denebilir.
Güneş’imiz yaklaşık 4.5 milyar yaşındadır ve yaşamının tam ortasındadır denebilir, sahip olduğu hidrojen ve helyum miktarları ve salınım yaptığı enerji miktarları hesaplandığında Güneş’in yaklaşık 4.5 milyar yıl daha yetecek kadar füzyon yakıtı yani ağırlıklı olarak hidrojen ve helyuma sahip olduğu yapılan spektrum analizleriyle görülebilmektedir. Henüz olgunluk dönemlerini yaşayan Güneş için anlayacağınız üzere daha uzun bir ömür var.
Güneş ile ilgili bilinmesi gereken bir diğer husus ise Güneş’in çok büyük bir yıldız olmaması. Evet evet, Güneş aslında küçük bir yıldız. Ama bu sizi üzmesin zira Güneş’in daha büyük olması hem daha kısa ömürlü olmasına sebep olurdu hem de daha fazla kütle çekimi etkisi sebebiyle uzay-zaman çarşafını daha fazla bükerek Dünya ve etrafındaki bir çok gezegenin kendisine çok çok daha yakın olmasına sebep olurdu ve emin olun Güneş’e daha yakın olmak istemezsiniz.
İşte bu sebeple Güneş’in çok büyük olmaması bizim avantajımıza olan bir durum. Güneş bize çok yakın ve öylesine küçüktür ki eğer ışık hızıyla Güneş’e gitme imkanınız olsaydı bu süre sadece yaklaşık 8,5 dakika sürerdi. Ancak galaksimizdeki en yakın yıldız olan Proxima Centauri’ye bile ışık hızıyla ancak 4 senede gidebilirdik. Işık hızında zaman genişlemesi meselesi sorunsalını aklından geçiren okurlarımız için söyleyeyim o mesele bu yazının konusu değil. Özetle Güneş küçük bir yıldızdır ve kendisine eğer 8,5 ışık dakikası uzaklıkta olmasaydık ben şu an bu yazıyı yazamadım ve sizler de bu yazıyı okuyamazdınız.
Bilim insanları ve astronomlar Dünya dışı yaşam arayışında genellikle çok büyük olmayan yıldızları öncelikli olarak ele alırlar. Çünkü yine bilim dünyası tarafından tanımlanan “Green Zone” yani “Yaşanabilir Bölge” diye nitelendirilen yerler olarak bu alanları referans alırlar. Muhtemel bir canlı türünün bu alanların içerisinde olmasının daha muhtemel olduğu düşüncesiyle hareket ederler.
Peki siz bu konuyla alakalı ne düşünüyorsunuz?
Bu yazı Astrafizik.com yazarı Sinan YAVUZ tarafından kaleme alınmış özgün bir yazıdır, üstünde değişiklik yapmamak ve doğru referans göstermek koşuluyla Astrafizik.com kullanım izinlerine tabi olan bu yazıyı kullanabilirsiniz.
Yazar: Sinan YAVUZ
Astrafizik sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.