Serinin ilk yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Bir önceki yazımızda kısaca Dünya’mızın, Güneş sistemimizin ve hatta galaksimizin sınırlı bir ömrü olduğundan ve bu sebeple insanlığın ebediyyen hayatta kalabilmesinin yolunun ise yıldızlar ve galaksiler arası göçebe bir hayat yaşayarak sağlanabilieceğinden bahsetmiş ve çok detaylarına girmemekle beraber bu amaçla yapılan çalışmalar, yürütülen projeler ve ve kısmen süreçlerin zorluklarından bahsetmiştik.
Dünya Dışı Yaşam
İlk yazımızdan beri eğer ana başığa dikkat etiyseniz “Dünya Dışı Yaşam” ifadesinin sadece Dünya isimli gezegende yaşayan canlı türlerini kapsamıdığını da anlamış olmanız gerekir.
Nasıl yani, Dünya dışı başka yerlerde herhangi bir canlı türü tespit edildi mi? Cevap maalesef hayır, Dünya dışı herhangi bir gezegen ya da sistemde herhangi bir canlıya rastlanmadı. Bakın burası önemli, Dünya dışı canlı denilince insanlar nedense Marslı gri ya da yeşil insanımsı canlılar hayal ediyor. Hayır bundan bahsetmiyoruz, değil böyle bir varlık herhangi bir canlı organizma dahi bulunmadı. Ne bitki benzeri ne de bir hayvan benzeri canlı gözlemlendi. Amip boyutunda bir canlı tespiti dahi yok.
Bazılarınız için yukarıdaki ifadeler komik gelebilir ancak maalesef yukarıda zikretttiğimiz gibi anlatmaktan başka bir çaremiz pek yok gibi. Zira yine bir çok insan, uzayda bir canlı yok ya da bulunamadı diyince aslında insanımsı bir canlı olmadığını ancak bitki ya da bakteri türünden canlıların var olduğunu düşünmektedir. Ancak şuana kadar amip boyutunda ya da hücre boyutunda bir canlıya dahi rastlanmadı.
Yalnız mıyız?
Fermi Paradoksu’na göre evrendeki tek canlı bizler değiliz zira böylesine muazzam büyüklükteki evrende neredeyse sonsuz olasılıkta potansiyel dünyalar bulunmakta ve bu potansiyel dünyalarda koşullar farklı olsa ya da olmasa dahi yine bazılarında mutlaka bir canlı izi olmak zorundadır. Ama dedik ya bu bir paradoks…
Teknik olarak bugüne kadar mutlaka ve mutlaka kendimizden başka her hangi bir canlılık emaresi görmüş olmamız gerekmesine ya da bazı medeniyetlere dair işaretler görmemiz gerekmesine rağmen şuana kadar kesin bir kanıt maalesef bulunamamıştır.
Peki bir şeyi bulamamış olmak o şeyin olmadığı anlamına gelir mi? Hadi bu cümleye biraz yavaşça ve dikkatlice bakalım. Sizce de ” bir şeyi bulamamış olmak o şeyin olmadığı anlamına gelir mi” cümlesindeki “şey” zamiri aslında o şeyin varlığından kesinlikle emin olduğumuz anlamına gelmez mi? Neyse anlam bilimi bir kenara koyalım.
Evrende insan dışı başka bir canlının hücre boyutunda dahi olmadığını iddia etmek için tüm evreni iğne deliği kadar nokta bırakmadan tek tek araştırmış olmak gerekmez mi? Ve eğer senaryoyu böyle değerlendirirsek sizce de evrende insandan başka canlı yoktur ifadesi çok fazla kibirli ve aşırı iddialı durmuyor mu? Tıpkı bizler gibi!!! Ama bildiğiniz gibi aslında değil insanın, Dünya’nın hatta galaksimizin boyutu evrene nazaran bir toz tanesinden bile çok çok daha küçük değil mi?
İşte Fermi paradoksunun mantığı tam olarak yukarıdaki bu anlatımdır, Fermi’ye göre başka bir canlının olması için bu kadar çok mantıklı sebep varken hala bir canlının bulunamaması paradoks değil de nedir, der.
Topaloğlu Astronomisi
Çocukluk yıllarımda o ilginç programa naklen şahitlik etmiştim. Her ne kadar sayın çok önemli bilim insanı Mustafa Topaloğlu (?) bir anda halkımız tarafından “uzaydan geldi, uzaylı” gibi garip etiketlerle yaftalanmış olsa da aslında son derece basit bir gerçeği vurguluyordu.
Dünya nerede, uzayda; insan nerede, Dünya’da; o halde Dünya’mız ve onun içindeki her şey uzaylıdır, dedi haklı olarak. Ama söz bir kez söylendi mi ve etiket bir kere vuruldu mu artık bazı şeyleri değiştirmek imkansızlaşıyor.
Peki ya aradığımız uzaylılar aslında tam olarak bizsek…
Bir sonraki final yazımız hem kafa karıştırıcı hem de bazı şeyleri belkide en baştan sorgulamamıza neden olacak sürpriz finalle son bulacak.
Devam edecek…
Bu yazı Astrafizik.com yazarı Sinan YAVUZ tarafından kaleme alınmış özgün bir yazıdır, üstünde değişiklik yapmamak ve doğru referans göstermek koşuluyla Astrafizik.com kullanım izinlerine tabi olan bu yazıyı kullanabilir ve paylaşabilirsiniz.
Astrafizik sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.