Bir UFO mu Gördünüz? Bunun için bir mobil uygulama var
Enigma Labs, “tanımlanamayan hava olayları” hakkında kitle kaynaklı veri toplamak ve bu verileri ölçmek için bir proje başlattı.
TEKNOLOJİ GİRİŞİMİ Enigma Labs, UFO gözlemlerini veri bilimine dönüştürmek istiyor.
Daha önce gökyüzünde uçuşan garip ışıklar gören insanlar arkadaşlarına haber vermekten ya da istihbarat örgütlerini aramaktan başka bir şey yapamıyordu. Yakında, akıllı telefonu olan herkes bir uygulama kullanarak açıklanamayan bir olayı gerçekleştiği anda rapor edebilecek.
Enigma Labs’ın mobil uygulaması bugün yayınlandı, başlangıçta hataları çözdükleri için sadece davetiye temelinde, ancak daha geniş bir kitlenin kullanımına sunmayı planlıyorlar. Şimdilik indirmek ve kullanmak ücretsiz olacak, ancak şirket daha sonra ek özellikler için ücret talep edebilir. Şirket sadece yeni veriler toplamakla kalmayacak – geçtiğimiz yüzyıl boyunca yaklaşık 300.000 küresel gözlemle ilgili verileri topladı ve bunları sistemlerine dahil etti – ve veri kümeleri halka açık olsa da, bunları değerlendirmek için kullandıkları algoritmalar halka açık olmayacak.
“Özümüzde bir veri bilimi şirketiyiz. Sadece tanımlanamayan anormal olayların incelenmesine adanmış ilk veri ve topluluk platformunu inşa ediyoruz” diyor New York merkezli şirketin işletme müdürü Mark Douglas.
Amaçlarının bir kısmı da açıklanamayan bir şeyi rapor etmenin yarattığı damgalanmayı azaltmak -izleyici gerçekten uzaylıların ziyaret ettiğini düşünmese bile. (Bu arada, bazı devlet kurumları ve Enigma Labs gibi şirketler artık UFO yerine UAP terimini kullanıyor: tanımlanamayan uçan nesneler yerine tanımlanamayan anormal fenomenler. Bu değişikliğin amacı, dünya dışı kökenli olmayabilecek geniş bir nesne yelpazesini kapsamak ve terminolojiyi daha az aşağılayıcı hale getirmektir).
Bilinmeyen ve uzak bir nesneyi tanımlamak veya daha önce hiç görülmemiş bir fenomeni açıklamak benzersiz bir zorluk teşkil eder. Bununla birlikte, uygulama kullanıcılara bir şeyi ne zaman ve gökyüzünün neresinde gördükleri ve nesnenin yaklaşık olarak nasıl bir şekle sahip olduğu gibi yapılandırılmış sorular soruyor. Ayrıca kullanıcılara görme hikayelerini anlatmaları ve daha fazla ayrıntı vermeleri için alan tanıyor ve bir fotoğraf ya da video yükleyebiliyorlar. Bu biraz gönüllülerin galaksilerin teleskop görüntülerini sınıflandırmaya yardımcı olduğu vatandaş bilimi projelerine benziyor, ancak bu durumda görüntüler gönüllüler tarafından gönderiliyor ve sınıflandırmanın çoğu bir algoritma tarafından yapılıyor.
Şirket çok sayıda veri almaktan daha fazlasını yapmak istiyor: Tescilli modellerini UAP olmayan şeyleri elemek için uygulamak istiyorlar, örneğin yakınlarda yıldırım veya sınıflandırılmamış uçak olup olmadığını belirleyerek. Douglas, veri kaynaklarının güvenilirliğini de filtrelemek istediklerini, “son derece güvenilir askeri pilotlar, birden fazla sensörden destek alan eğitimli gözlemciler ve spektrumun diğer ucunda … belki birkaç kadeh fazla içmiş ve gökyüzünde bir ışık noktası görmüş tek bir tanık” arasında ayrım yapmak istediklerini söylüyor.
“Bu konunun araştırılmasındaki temel sorun bir veri sorunu olmuştur: ‘Ne güvenilir, ne değil, kim güvenilir, kim değil? “Yapmaya çalıştığımız şey, buna bir standardizasyon ve titizlik düzeyi getirmek.”
Elbette, bilimsel standardizasyonu hiç de bilimsel olmayabilecek bir şeye uygulamak zor olacaktır. Görgü tanıklarının ifadelerinin güvenilmez olduğu biliniyor ve insanlar gördüklerini güncel olaylar ve bilimsel, siyasi ve kültürel geçmişleri gibi faktörlere dayanarak yorumluyorlar. Bilimsel bilgi üretimi konusunda uzmanlaşmış olan Pennsylvania Üniversitesi tarihçisi Kate Dorsch, “Elde ettiğiniz veriler sosyal olarak inşa edilmiştir” diyor.
UFO gözlemleri, İkinci Dünya Savaşı ve 1947’de New Mexico’daki insanların düşen bir askeri balondan gelmiş olabilecek (ya da olmayabilecek) gizemli enkaz buldukları Roswell olayının ardından bir Amerikan takıntısı olarak başladı. Dorsch, gözlemlerin hızla tüm dünyaya yayıldığını ve Roswell’e duyulan ilginin yanı sıra ABD ve SSCB’nin yeni başlayan uzay programlarının da insanları gökyüzündeki ışıkları uzaylı teknolojisi olarak düşünmeye teşvik etmiş olabileceğini söylüyor. Ancak, Sovyetler Birliği’nin 1957’de Sputnik uydusunu fırlatmasından sonra daha az UFO gözlemi olduğunu, insanların gökyüzünde garip bir şey gördüklerinde bunu insan yapımı bir uzay aracı olarak değerlendirdiklerini belirtiyor. Yaşadığınız yerin jeopolitiği de önemli. Bugün Almanların garip olaylara tanık olduklarında, bunları genellikle Rus ve Amerikan yapımı araçlara bağladıklarını söylüyor. “Belirli bir şey aradığınızda, göreceğiniz şey budur” diyor.
Devlet kurumları ulusal güvenlik nedenleriyle UFO raporlarıyla her zaman ilgilenmişlerdir, çünkü uçan dairelerin görülmesi aslında bir rakibin gizli uçağının görülmesi olabilir. (Ya da, eğer bu araç aslında ülkenin kendi gizli projesiyse, gözlemin açıklamaları başkalarına nasıl göründüğünü ortaya çıkarabilir).
ABD hükümeti içindeki kurumlar son birkaç yıldır UAP’lere olan ilgilerini yeniden dile getirdiler. Pentagon Haziran 2021’de askeri pilotlar tarafından 2004 yılına kadar tanık olunan 144 olayı değerlendiren bir rapor yayınladı ve bu olaylardan sadece bir tanesi müfettişler tarafından tam olarak açıklanabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında Temsilciler Meclisi, hükümet ve savunma yetkililerinin rapor ve raporun ortaya koyduğu ulusal güvenlik ve uçuş güvenliği sorunları hakkında konuştuğu UAP’lerle ilgili bir oturum düzenledi. Geçen yıl Savunma Bakanlığı da askeri alanların yakınında “ilgi çekici nesneleri tespit etme, tanımlama ve atfetme” çabalarını koordine etmek için Tüm Alan Anomali Çözüm Ofisi adında yeni bir organizasyon kurdu. Şimdiden UFO raporları almaya başladılar.
Ve Ekim ayında NASA, hükümet ve ticari gruplardan gelen verilerin UAP’lere ışık tutmak için nasıl kullanılabileceğini ve ajansın gelecekte gözlemlerden gelen verileri analiz etmek için neler yapabileceğini anlamak için dokuz aylık bağımsız bir çalışma duyurdu. (Bir NASA sözcüsü röportaj vermeyi reddetti, ancak ajansın bu baharda çalışma hakkında bir güncelleme yapacağını söyledi).
Enigma Labs ayrıca UFO’larla ilgili tek özel girişim de değil. Blink-182 gitaristi Tom DeLonge tarafından kurulan To the Stars Academy of Arts & Science şirketi, UFO araştırmalarını -bazen ufoloji olarak da adlandırılır- ana akıma taşımak için bilim insanlarını ve eski hükümet çalışanlarını istihdam etmektedir.
Dorsch, verileri kim toplarsa toplasın, bu grupların kullanıcılarla şeffaf ve iyi niyetli bir şekilde iletişim kuracağını, verilerini maddi kazanç için kullanmayacağını ya da insanlara saygısızlık yapıldığını hissettirmeyeceğini umduğunu söylüyor. “UFO gören insanların ezici bir çoğunluğunun açıklayamadıkları bir deneyim yaşadıklarına inanıyorum” diyor. “UFO topluluğu ciddiye alınmayı hak ediyor.”
Kaynak: https://www.wired.com/story/spotted-a-ufo-theres-an-app-for-that/
