Europa’da Yaşam Olabilir
Austin’deki Texas Üniversitesi bilim adamları tarafından yönetilen bir araştırma ekibine göre, Jüpiter’in uydusu Europa’nın buzlu kabuğunda bulunan tuzlu su, oksijeni buzla kaplı sıvı su okyanusuna taşıyarak yaşama ev sahipliği yapıyor olabilir.
Eski araştırmacılar da aslında bu teoriyi zaten önermişti, ancak yeni çalışmalarında bilim adamları, dünyanın ilk fizik tabanlı bilgisayar simülasyonunu oluşturarak süreci test ettiler. Bir animasyon, Europa’nın Kaotik Topraklarının altındaki tuzlu sularda yükselen oksijeni gösterdi. Kaotik arazi, Europa’nın buz dünyasının dörtte birini kaplayan çatlaklar, sırtlar ve buz bloklarından oluşur. Sonuçlar, böyle bir göçün mümkün olduğunu ve Europa’nın okyanusuna giren oksijen miktarının bugün Dünya okyanuslarında bulunanla aynı olabileceğini gösteriyor. Yer Bilimleri Bölümü’nde baş araştırmacı ve profesör olan Mark Hesse, “Çalışmamız bu sürecin mümkün olabileceğini gösteriyor” diyor. “Europa’nın yer altı denizlerinin temel yaşanabilirlik zorluklarından birini ele alıyor.”
Çalışma geçen ay Jeofizik Araştırma Mektuplarında yayınlandı.
Europa, dünya dışı yaşamı aramak için en iyi yerlerden biridir. Bunun nedeni, bilim adamlarının oksijen ve su belirtileri ile birlikte besin görevi gören kimyasalları tanımlamalarıdır. Ancak yaklaşık 15 mil (24 km) kalınlığında olduğu tahmin edilen buz kabuğu, su ve oksijen arasında bir bariyer görevi görür. Güneş ışığı ve Jüpiter’den gelen yüklü parçacıklar buz yüzeyiyle çarpıştığında oksijen oluşur.
Bildiğimiz gibi okyanusta yaşam varsa ona ulaşmak için oksijene ihtiyacı vardır. Hesse’nin açıklamaları, mevcut bilgilere göre en makul senaryo oksijenin tuzlu su ile taşınması, olduğu yönünde.
Bilim adamları, Europa’nın buzlu kabuğunun, tuzlu su oluşturmak için kaotik bölgelerin altında kısmen erimiş olabileceğine ve yüzey oksijeninin bu suyla karışabileceğine inanıyor. Araştırmacılar tarafından oluşturulan bir bilgisayar modeli, toprağı oluştuktan sonra bu tuzlu suya ne olduğunu gösteriyor. Bu model, tuzlu suyun farklı şekilde boşaltıldığını göstermektedir. Bu, buz gözeneklerini anında genişleten “gözenekli dalgalar” şeklini almakta. Hesse, bu süreci bir çizgi filmde su içinden akarken şişen bir hortuma benzetiyor.
Oksijen, bu taşıma modunda buzun içinden etkili bir şekilde akıyor gibi görünüyor. Yüzeyde emilen oksijenin %86’sı bu şekilde okyanusa ulaşır. Bununla birlikte, mevcut veriler, tarih boyunca çok çeşitli oksijen konsantrasyonlarının Europa’nın okyanusuna ulaştığını göstermektedir. Tahminler 10.000 kata kadar değişir. NASA’nın Jet Propulsion Laboratory’nin (JPL) ortak yazarı ve JPL’nin İç Gezegenler ve Jeofizik Grubu danışmanı Steven Vance’e göre, en yüksek tahmin, Europa’nın okyanuslarındaki oksijen seviyelerinin Dünya’nınkinden daha yüksek olduğu yönünde. Bu, oksijenin Europa’nın gizli okyanuslarında olası yaşamı destekleme potansiyelini vaat ediyor.
Bunce, “Aerobik yaşamın, buzun altında yaşadığına inanmak zor” diyor.
Vance’e göre, NASA’nın 2024’teki Europa Clipper görevi, buzlu aylarda oksijen ve diğer yaşam bileşenlerinin tahminlerini iyileştirmeye yardımcı olabilir.
NASA JPL’de Europa araştırmasına odaklanan ve yeni çalışmada yer almayan bilim adamı Kevin Hand, çalışmanın Europa’nın oksijen taşınması için güçlü bir açıklama sağladığını söylüyor. “Europa’nın yüzeyinin oksijen gibi yararlı bileşikler içerdiğini biliyoruz, ancak bunlar yaşamın kullanılabileceği aşağıdaki okyanuslara ulaşıyor mu?” “Hesse ve ortakları tarafından yapılan araştırmada, cevap evet gibi görünüyor.”
Bu araştırma NASA, Ulusal Bilim Vakfı ve Amerikan Kimya Derneği’nin Petrol Araştırma Fonu tarafından desteklenmiştir.
Kaynak: https://www.inverse.com/science/does-europa-have-oxygen
Bu yazı Astrafizik.com tarafından Türkçeye aktarılmış olup yazının aslı inverse.com sitesine aittir, orijinaline mümkün olduğunca sadık kalmak koşuluyla dilimize çevirilmis olsa da editoryal tarafından katkılarda bulunulmuştur. Bu sebeple Astrafizik.com içerik izinlerine tabidir. Astrafizik.com referans gösterilmek koşuluyla 3. tarafların kullanımına izin verilmiştir.
Astrafizik sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.